Mustara Uslu, Neşet Ertaş’ın hayatını “Garip Bülbül, Neşet Ertaş” filmiyle sinemaya aktaracağını duyurmuştu. Ömer Faruk Sorak ve Prof. Erol Parlak’ın da görev alacağı filmin duyurulmasının ardından Neşet Ertaş’ın ailesi harekete geçti ve şu yazılı açıklamayı yaptı:
“Merhum Neşet Ertaş’ın hayatının sinema eseri olarak çekilmesi yönünde bazı film yapımcısı kişi ve
kuruluşlar tarafından bir takım çalışmalar yürütüldüğünü öğrenmiş bulunmaktayız.
Öncelikle belirtelim ki, Neşet Ertaş’a hayatta iken defalarca bu tür teklifler gelmesine rağmen, kendisi
ile ilgili sadece belgesel yapılmasına rıza göstermiş, sinema filmi konusuna asla müsaade etmemiştir.
Bu durumun birçok tanığı vardır. Ayrıca bu konuyu vasiyet olarak bize emanet ettiği için ve bizler de
hiç bir şekilde babamızın çizgisinden ayrılmadığımız için, müsade etmemiz zaten mümkün değildir.
Neşet Ertaş’ın ailesi ve mirasçıları olarak açıkça ve önemle belirtmek isteriz ki, bu hususta bizlerden
herhangi bir izin veya muvafakat alınmamıştır.
Ayrıca çekilmesi olası bir filmde isimlerimizin veya hayatımızdan kesitlerin vs.’nin de herhangi bir şekil ve şartta yer verilmesine izin ve onayımız yoktur.
Yapılmakta olduğunu öğrendiğimiz film çalışmasının, Telif Hakları ile ilgili yasa ve yönetmelikler
başta olmak üzere, ilgili mevzuata tamamen aykırı olduğu açıkça ortadadır.
İlgili film yapımcısı kişi, kişiler ve firmalara noter vasıtası ile gerekli ihtarnameler gönderilmiştir.
Gelişmelere göre gereken tüm yasal ve hukuki adımlar atılacaktır.
Vasiyetinin bilinmesine rağmen, böyle bir projenin içinde bulunmayı kendilerine yakıştıranların,
Neşet Ertaş’a ve onun felsefesine ne kadar uzak kişiler olduğunu da halkımızın takdirine bırakıyoruz.
Türk müzik kültürünün ve Anadolu halk müziği geleneğinin en önemli damarı olan “Türkü” kültürünü naçizane! temsil eden Neşet Ertaş’ın en büyük mirası, halkımızın yüce gönlüne emanet ettiği eserleri ve türküleridir. Hayatı boyunca halktan ve Hakk’tan yana olan babamızın isminin böyle yasadışı bir
durumun içinde geçmesi son derece üzücüdür.
Yıllarca gözünün içine bakılarak sömürüldüğü yetmiyormuş gibi,
– “Halka malolmuş olan Neşet Ertaş’ı çok sevdiğimiz için”…
– “Kaliteli ve iyi niyetli bir iş olacak”…
– “Abdallar, Anadolu kültürü ve ülkemizin hayırı için” !!!
– “Başka şeyde gözümüz yoktur”…
gibi süslü ve masum kelimelerin arkasına saklanılarak, vefatının ardından da halâ sömürülmek isteniyor.
“Rızasız bahçenin gülü derilmez!” diyen bir insanın hayatının, vasiyeti bilindiği halde ve bizlerin de baştan beri kesin tavır koymamıza rağmen, rızasızca film yapılmaya kalkışılması “iyi niyetli bir iş” midir, yoksa “tamamen duygusallık” mıdır?
“Kitap okumayan, belgesel seyretmeyen insanlar da Neşet Ertaş’ı tanısınlar!” diye, babamızın vasiyetini çiğneyerek, maneviyatımızı satmıyoruz!
Bu bağlamda teklif götürülen rejisör, senarist, oyuncu ve müzisyenlerin, nasıl bir işin içinde olacaklarını vicdanlarında tartmalarını rica ediyoruz.
“Halkın sanatçısı”nın çocukları olarak, önce Allah’a, sonra adalete ve babamıza her zaman sahip çıkan, doğruyu gören halkımıza sığınıyoruz.
Saygılarımızla. 26.08.2021
Neşet Ertaş’ın Ailesi:
Nigâr Leyla Ertaş
Döne Ertaş
Hüseyin Ertaş
Canan İlhan