Gizem Erman Soysaldı ile Hüseyin Karabey’in oğlu Taylan Karabey babasının yeni filmi “Gitmek”i tanıttı. 8 yaşındaki Taylan Karabey, filmin İran, Irak ve Türkiye’de 6 bin kilometre kat edilerek 1 yılda çekildiğini, ilk festival gösteriminin Rotterdam’da yapıldığını, Tokyo’da en iyi Asya-Ortadoğu filmi ve New York’ta en iyi yönetmen, ayrıca en iyi kadın oyuncu ve birçok ödülü kazandığını söyledi.
Gerçek bir aşk hikâyesi
Film günlerinin aynı zamanda sanat yönetmenleri arasında yer alan Gizem Erman Soysaldı, eşi Hüseyin Karabey’e sorular yöneltti. Filmi başrol oyuncusu Ayça Damgacı ile Hama Ali Khan’ın gerçek aşk öyküsünden yola çıkarak çektiğini belirten Karabey, şunları anlattı:
‘‘Bu filmin çekiminden önce, zor şartlarda ve savaş ortamında yaşayan insanların hayatlarını anlatan belgeseller çekmiştim. ‘Gitmek’, başrol oyuncumuz Ayça Damgacı ve Hama Ali Khan’ın gerçek aşk hikayesi. Arkadaşım Ayça, Hama Ali’den ayrılmak zorunda kalmıştı. Ayça, bana Hama Ali’nin döndüğü Kuzey Irak bölgesi ve tersine göç hakkında sorular soruyordu.
Gerçekten o yolculuğu yaptı ve geri geldi. 2-3 yıl geçtikten sonra Ayça gel bunu film yapalım, benim ve senin yaşadıklarını birleştirelim ama bir şartım var Ayça’yı sen oynayacaksın dedim. Arkadaşım olduğu ve beni tanıdığı için kabul etti. Birlikte senaryo üzerinde iki yıl çalıştık. Belki belgeselci olduğum için o zamanlar bana imkansız bir film gibi gelmiyordu ama çekim her bölgede savaş vardı. Her şeye hazırlıklı olan ufak bir ekibimiz vardı.
Hüseyin Karabey ticari sinemanın gerçeklikten bahsetmediği, anlatılan masallarla halkı uyuttuğunu belirten Hüseyin Karabey, “Biz şimdi haberlerde sadece rakamları duyuyoruz. Şu kadar insan diye. İşte o insanlardan bir tanesinin hikayesini anlatmak istedim. İnsanların hikayesini bilmediğimiz sürece empati duymamız ve belki de yapmamız gereken bazı şeyleri yapmamız çok zor. Ama biz onların hikayesini bilirsek eğer, gerçek habere ulaşabilirsek eğer, herhalde bu kadar duyarsız kalmayız. Tamam büyük şeyleri değiştiremiyoruz ama benim sinemanın insanları değiştirebileceğine olan inancım arttı” dedi.
“Seyircimi aptal yerine koymayı sevmeyen yönetmenlerdenim”
Filmde belgesel formunu özellikle kullanmak istediğini vurgulayan Hüseyin Karabey sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yorumlarınız benim için çok kıymetli. Bu soruları sormanızı hayal ettiğimi düşünerek yaptım bu filmi. Çünkü bence seyirci filmi yapan kadar entellektüel, yapan kadar bu işten anlayan, yapan kadar önemli. Ve ben seyircimi aptal yerine koymayı sevmeyen yönetmenlerdenim. Bir yolculuğa çıkıyorsunuz, herkes kendince o boşlukları tamamlıyor kendi hayat deneyimiyle. Siz ne düşünüyorsanız o. Mesela bu film savaş karşıtı bir film, bu film sevginin gücüne inanan ve her türlü ayrımcılığa karşı çıkan bir film, bunu çok rahatlıkla söyleyebilirim. Onun arasındaki her şey de size ait.’’
Foça Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Hakan Barçın, Yönetmen Hüseyin Karabey’e teşekkür çiçeği sundu.